Sahn-ı Seman Medresesi

Günümüz dünyasında Sahn-ı Seman Medresesi, gezegenin farklı yerlerindeki birçok insan için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu olmaya devam ediyor. Sahn-ı Seman Medresesi etrafındaki tartışmalar, genel olarak kültür ve toplum da dahil olmak üzere siyasetten bilime kadar farklı alanlarda giderek daha önemli hale geldi. Bu makale, Sahn-ı Seman Medresesi'in en alakalı yönlerini incelemeyi, etkisini, zaman içindeki gelişimini ve çağdaş toplumdaki varlığından kaynaklanabilecek olası gelecek sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır.

Sahn-ı Seman, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra kurduğu eğitim kurumları arasında en üst düzeyde eğitim veren yükseköğrenim kurumudur. Sahn-ı Seman; Kur'an, hadis, kelâm, fıkıh, tefsir gibi İslam bilimlerinin yanı sıra fizik, kimya, matematik, astronomi gibi aklî bilimlerde dersler verirdi. Fatih Külliyesi içerisinde yer alan Sahn-ı Seman, külliye bütünlüğü içerisinde yapılmıştır. İnşaatı 1462 ile 1470 yılları arasında sürmüştür.

Sahn-ı Seman'ın şekillenmesinde Ali Kuşçu ve Fatih Sultan Mehmet'in birlikteliği öne çıkmaktadır. Sahn-ı Seman İstanbul'un ilk Türk yükseköğretim kurumudur. Sahn-ı Seman medreseleri Fatih Külliyesi içindeki en yüksek düzeyli medresedir. Medreselerde Ali Kuşçu tarafından düzenlenen bir okutma planının olduğu, hattâ bunun “Kânûnnâme” şeklinde yapıldığı bilinmekle birlikte, bugüne kadar incelemesi yapılan Osmanlı arşiv belgeleri arasında bu belge ele geçirilememiştir. Bu kanunnamenin aslının 1918 yılında külliyede çıkan yangınla yok olması da olasıdır.

Sahn-ı Seman, I. Süleyman tarafından açılan Süleymaniye medreseleri zamanına kadar naklî (Dinî dersler) ve aklî (Fen dersleri) bilimlerde öğrenci yetiştirmekteydi. Kanuni devrinde bu medreseler din dersleri ihtisası yapılan medreseler olmuşlar, Süleymaniye medreseleri de aklî bilimlerin ihtisas yeri olmuştur. Ayrıca "Sahn-ı Seman"ın sözlük anlamı "Sekiz Bölüm"dür. Sekiz bölümden oluşan bir medrese olduğu için bu ad verilmiştir. Her bölümde 19 oda bulunur, bu bölümlerde en fazla iki çocuk kalırdı.

Ayrıca bakınız

Konuyla ilgili yayınlar

  • Fâtih Mehmed II Vakfiyeleri (nşr. Vakıflar Genel Müdürlüğü), Ankara 1938, s. 37-38.
  • Kānun-ı Örfiyye-i Osmâniyye, İÜ Ktp., TY, nr. 3239, vr. 48a-49b; Kānunnâme-i Sultan Süleyman Han, Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1970, vr. 122b-123b.
  • Nişancızâde Muhyiddin Mehmed, Mir’ât-ı Kâinât, İstanbul 1290, II, 401; Atâî, Zeyl-i Şekāik, I, 137, 418.
  • Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme, I, 315.
  • Ahmed Refik, Onuncu Asr-ı Hicrîde İstanbul Hayatı (İstanbul 1336), İstanbul 1988, s. 34-35.
  • A. Süheyl Ünver, İstanbul Üniversitesi Tarihine Başlangıç: Fatih, Külliyesi ve Zamanı İlim Hayatı, İstanbul 1946.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Aralık 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2014.